Hazırlayan: Erdi Kanbaş – Özel Eğitim Uzmanı
e-posta: ekanbas@mynet.com
Normal çocuğun yaşamında erken yaşta başlayan özbakım becerilerinin gelişimi anne-babalardan bağımsızlığın başlangıcını gösterir. Yetersizliği olan çocuklar için bu bağımsızlık, çevresel beklentiler kadar zihinsel, fiziksel ve davranışsal yetersizliklerin bu temel becerilerini yavaşlatma, sınırlama ya da süresiz olarak ertelenmesine rağmen eşit önemdedir. Tuvalet eğitimi, yemek yeme ve giyinme becerileri en temel özbakım becerileridir. Bu becerileri el-yüz yıkama, diş fırçalama, burun temizliği ve banyo yapma becerileri izler. Bu sürekliliğin sonunda tırnak bakımı, cilt bakımı, kozmetik ürünlerin kullanımı, saç bakımı ve cinsel organların temizliği gelir. Ayrıca günlük yaşam işlerini yerine getirme yeteneği özbakımın niteliğini etkiler. Elbise satın alma ve bakımı (basit tamir, seçim, renk ve biçim eş güdümü,ütüleme,temizlik ve koruma) yaşa ve havaya uygun giyinme,ilaçların kullanımı,sağlıklı yemek yeme alışkanlıkları ve cinsel davranış (cinsel farklılıkların farkına varma,gizliliğe saygı ve kadın-erkek sosyal ilişkileri)ileri düzeydeki özbakım becerileridir.
Zihinsel yetersizliğin dışında pek çok neden, engelli çocuğun öz bakım becerilerini kazanmalarını geciktirebilir. Bunlardan bazıları büyük kas becerilerindeki yetersizlikler (kol ve bacak kaslarındaki), görme yetersizliği, el-göz eş güdümündeki yetersizlik, manipülatif becerilerdeki yetersizlik, yemek yeme becerileri ile ilgili olarak ağız ve ağız içindeki bölümlerde şekil bozukluğu ya da tam gelişmemiş olmasıdır. Eğer bir çocuğun küçük kas gelişimleri tam olarak gelişmemişse düğmelerini iliklemede, sert yiyecekleri ısırmada, fermuarını ve kemerini sıkıca kapamada zorluk çekebilir. Zihin engelli bir çocuk görsel dikkat, hareketleri taklit, basit emir ve cümleleri anlama gibi temel bilişsel becerilerin bazılarını öğrenememişse, bu durumda, öz bakım becerilerinin kazanılmasını geciktirir.
Küçük kas becerilerinin gelişimindeki yetersizlikler, sinir sistemiyle ilgili yetersizlikler, ağız boşluğu ve kas yapısındaki bozukluklar (tavşan dudak, yarık damak, vb.) ve diyet yapmayı gerektiren durumlar, yemek yeme becerilerinin kazanılmamasına ya da geç kazanılmasına yol açabilmektedir. Görme ya da işitmedeki yetersizlikler ve uygun olmayan öğrenme çevreleri de (aşırı koruyucu ebeveynler, niteliksiz öğretmenler vb.) yemek yeme becerilerinin kazanılmasını olumsuz etkileyebilir.
Giyinme becerileri, engelli ya da normal olsun tüm çocuklar için soyunmayla ilgili becerilerden daha zordur. Bu nedenle, çocuk giysileri çıkarmayı beceremiyorsa, öncelikle bu becerilerin öğretilmesi gerekir. Giyinme ile ilgili öğretim ise, daha sonra yer alır. Düğme açma, kapama, çıt çıt takma, fermuar açma-çekme, düğüm ve fiyonk yapma el-göz eş güdümü ve parmakla ilgili tam bir gelişme gerektirir. Temel giyinme becerileri kazanıldıktan sonra, uygun giysi seçimi ve giysi bakımı ile ilgili becerilerin zihin engelli çocuklara kazandırılması gerekir. Engelli birey rengi ve biçimi uyumlu olan ve aynı zamanda yapacağı etkinliğe ve hava şartlarına uygun olan giysiyi seçebilmelidir. Engelli olan bireyin yaşına uygun etkinliklere katılması ne kadar önemli ise, yaşına uygun giysiler giymesi de o kadar önemlidir. Zihin engelli olan bazı bireylerde büyüme gecikebilmektedir. Böyle bir durumdaki engelli bireyin çocuk giysileri ile dolaştığı görülebilmektedir. Oysa, bu bireyin yaşına uygun giyinmesi onun toplumda yaşıtlarının arasına katılmasını kolaylaştıracaktır.
Çocuk gelişiminin en önemli parçalarından olan tuvalet becerisi, sinirsel ve psikolojik olgunlaşma sonucu genellikle yaşamın ilk beş yılında öğrenilmektedir. Tuvalet becerisinin öğrenilmesinden önce bağırsak ve mesane kontrolü için olgunlaşmanın gerçekleşmiş olması gerekir. Normal gelişim gösteren çocuklar öncelikle mesane, daha sonra bağırsak kontrolü ve son olarak gece kontrolünü kazanırlar. Zihin engelli çocuk ve ailesi için ise tuvalet becerisinin öğrenilmesi genelde sorunlar içerir. Zihin engelli çocuğun, bağırsak ve mesane kontrolünün oluşması normal gelişim gösteren bir çocuktan oldukça yavaş ve geçtir. Bu nedenle orta ve ağır derecede zihin engelli çocukların ergenlik-yetişkinlik çağına kadar tuvalet becerilerini öğrenemedikleri görülmektedir. Ayrıca pek çok engel türünde duyusal bozukluklar, dikkat, kas kontrolü, algılama-anlama sorunları tuvalet becerilerinin öğretimini aksatan etkenlerdir. Zihin engelli çocuklar, bu etken ve özelliklerinden dolayı özel eğitim yöntemleri olmadan tuvalet becerisini kazanamamaktadır.
Özbakım becerileri (tuvalet eğitimi, temizlik ve yeme alışkanlığı vb.) doğuştan getirilmeyen sonradan öğrenilerek kazanılan davranışlardır. Özbakım becerileri , zihin engelli çocukların toplum içinde bağımsız birey\kişilik kazanabilmeleri amacıyla kazandırılan becerilerdir. Zira kendi özel ihtiyaçlarını karşılayamayan bireylerin bağımsızlıklarından söz etmek mümkün değildir. Normal çocuklar, anne-baba gibi modeller ya da onlara tanınan fırsatlar aracılıyla gelişim evreleri içinde özbakım becerilerini kazanabilmektedir. Buna karşın zihin engelli çocuklar, genellikle normal çocuklara tanınan fırsatlara sahip bulunamamaktadır. Çünkü aileler zihin engelli çocuğun özbakım becerilerini nasıl kazanacağına ilişkin yeterli bilgiye sahip değildirler. Aileler zihin engelli çocukların bu tür becerileri yapmaları yerine bu tür becerileri genellikle onlar için kendileri yapmaktadırlar. Zihinsel yetersizlik kadar anne-baba ve çevrenin olumsuz tutumları ve sistemli yaşantıların sağlanamaması, zihin engelli çocukların özbakım becerilerini kazanabilmelerini etkileyebilmekte ve geciktirebilmektedir. Bu yüzden zihin engelli çocuğun özbakım becerilerini kazanabilmeleri özel birtakım düzenlemeleri gerektirmektedir.
* Bu makale, hiçbir düzenleme yapılmadan, yazıldığı şekilde alıntılanmıştır. ZİÇEV, yazı içeriğinde bulunabilecek rahatsızlık verici kelime ve ifadelerden sorumlu değildir.